• DOLAR
    %-0,04
  • EURO
    %0,09
  • ALTIN
    %2,82
  • BIST
    %-0,60
“TOPRAK SUSARSA HEPİMİZ SUSARIZ”

“TOPRAK SUSARSA HEPİMİZ SUSARIZ”

Anahtar Parti Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Şahin Karatoprak,, Türkiye’nin giderek derinleşen kuraklık ve su kriziyle ilgili olarak tarımsal sulamada acil adımlar atılması gerektiğini söyledi.

MEDYA21- Anahtar Parti Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Şahin Karatoprak,, Türkiye’nin giderek derinleşen kuraklık ve su kriziyle ilgili olarak tarımsal sulamada acil adımlar atılması gerektiğini belirterek, sosyal medyada sıkça paylaşılan kuraklık haritalarının, çiftçiye moral vermek yerine kaygı ve çaresizlik aşıladığını söyledi.

Damlama Sulama Sistemi 

İl Başkanı Karatoprak, su kullanımının yüzde 77’sinin tarımda gerçekleştiğini hatırlatarak, tarımsal sulamanın verimliliğini artırmanın en acil öncelik olması gerektiğini vurgulayarak,  “Tüm tarla ve bahçelerde damlama sulama sistemine derhal geçilmelidir. Bu alandaki sıfır faizli krediler, çiftçinin önüne çıkan ÇKS şartı, banka limiti ve benzeri bürokratik engellerden arındırılmalıdır. Mevcut uygulamalar daha çok ithalatçı ve satıcı firmalara kâr sağlarken çiftçinin erişimi sınırlı kalmıştır” dedi.

Bakanlık Denetiminde Dağıtılmalıdır

Anahtar Parti İl Başkanı Karatoprak, damlama sulama sistemlerinin doğrudan ve etkin şekilde çiftçiye ulaştırılması yolunun ayni destekten geçtiğini  de ifade ederek, şöyle konuştu:

“Damlama sulama sistemleri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ayni olarak çiftçiye verilmelidir. Yerli üretici firmalarla toplu anlaşmalar yapılarak yüzde 50’ye varan maliyet avantajı sağlanmalıdır. Bakanlık eliyle yapılacak bu organizasyon sayesinde çiftçi kandırılmayacak, sistemin kontrolü kamuya ait olacak, hazinenin yükü azalacaktır. Türkiye’de tarımda kullanılan suyun verimliliği şu anda yüzde 50 düzeyindedir. Damlama sistemleriyle bu oran yüzde 90’a çıkarılabilir. Bu da yüzde 40 daha az suyla aynı üretimin yapılması anlamına gelir. Bu şekilde tasarruf edilecek su miktarı, Türkiye’deki tüm sanayi ve hanelerin bir yıllık su kullanımından fazladır. Ayrıca vahşi sulamadan kaynaklı hastalıklar ve verimsizlikler ortadan kalkacaktır. Su sıkıntısı çekilen bölgelerde daha az su isteyen ürünlerin ekimi bakanlıkça zorunlu hale getirilmelidir. Bu ürünler çiftçiye alım garantili ve sözleşmeli olarak ektirilmelidir. Tarım Bakanlığı, bu ürünleri işleyen firmalarla çiftçi arasında sözleşmeli üretim modeli kurmalıdır. Türkiye’de her tarım ürününün alıcısı varken, sözleşmeli tarım neden yaygınlaştırılmıyor, bu ciddi şekilde sorgulanmalıdır. Sulama birlikleri, bölgelerindeki ekim desenine göre tarla bazlı su planlaması yapmalıdır. Hangi ürüne, ne kadar su verileceği önceden belirlenmeli ve sahada aktif şekilde takip edilmelidir. Su tahsis ve tahsilat yapan pasif kurumlardan ziyade, yönettiği suyun etki analizlerini yapan ve kamuoyuna açıklayan yapılar haline gelmelidirler. Çiftçimize fayda getirmeyen felaket senaryolarıyla değil, organize, planlı ve uygulanabilir politikalarla hareket etmek zorundayız. Tarımda suyu merkeze alan bu reform paketi, sürdürülebilir üretimin ve gıda güvenliğinin teminatıdır.” HABER MERKEZİ

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?