• DOLAR
    %0,30
  • EURO
    %0,92
  • ALTIN
    %1,32
  • BIST
    %-0,42
ERDOĞAN, BİDEN İLE GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLADI

ERDOĞAN, BİDEN İLE GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLADI

ABD Başkanı Biden’la bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kritik görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ”Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek bir sorunun olmadığını düşünüyoruz. S-400 konusunda daha önce ne düşünüyorsak, Biden’a aynısını ilettim” dedi.

MEDYA21– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen NATO Liderler Zirvesi sonrasında ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ikili ve heyetler arası görüşmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Küresel ekonomik ve güvenlik mimarisinde köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bölgesel aktörlerin karar alma süreçlerindeki etkisi ve ağırlığı günden güne artıyor. Son bir buçuk yıldır korona virüs salgını bu değişim sürecini daha da hızlandırmıştır. Ekonomiden, ticarete, toplumsal hareketlerden kamu güvenliğine kadar çok geniş bir yelpazede salgının artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz. Salgınla beraber istikrarsızlığın İslam ve yabancı karşıtı ırkçı akımların dünyanın farklı köşelerinde yaygınlaştığını görüyoruz” dedi.

YARDIMLARIN ŞARTA BAĞLANMASI

Demokrasi ve demokratik değerlerin yara aldığını belirten Erdoğan, “Sorun çözme mekanizmaları işlerliklerini kaybediyor. Uluslararası toplum tarafından terk edilmiş olma düşüncesi sistemin çeperinde yer alan yoksun ülkeleri içe kapanmaya sürüklüyor. Salgınla beraber ekonomileri iyice kötüleşen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yönelik yardımların şarta bağlanması adalete ve hakkaniyet olan inancı da aşındırıyor. Küresel ekonominin toparlanma ihtiyacı en üst safhada iken özellikle gelişmiş ülkelerin korumacı tedbirlere başvurması salgın kaynaklı ekonomik sorunların derinleşmesine sebep oluyor” değerlendirmesi yaptı.

İTTİFAK AKTİF ROL ÜSTLENMELİDİR

“Hepimiz güvende olana kadar hiçbirimizin güvende olamayacağı gerçeği ile bir kez daha yüzleşiyoruz” ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:

“Dünyanın içinde bulunduğu bu manzara bize NATO’nun da üzerine inşa edildiği ittifak ve dayanışma ruhunun önemini göstermiştir. Küresel istikrarın muhafazasında NATO’nun hem belirleyiciliği hem de üstlenmesi gereken sorumluluklar artmıştır. Üye devletler kurucu ilkelerine sahip çıkmalı ve İttifakı güçlendirmelidir. Akdeniz’den Karadeniz’e Avrupa’dan Asya’ya güvenlik şemsiyesine ihtiyaç duyulan her yerde ittifak aktif rol üstlenmelidir. Dönem sorumluluktan kaçma değil elini taşın altına koyma dönemidir. NATO’nun küresel sınamalar karşısında daha etkin inisiyatifler üstlenmesi gerekmektedir.”

ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldiğini belirten Erdoğan, “NATO Zirvesini küresel ölçekte kritik hadiselerin yaşandığı işte böyle bir atmosferde gerçekleştirdik. İttifakın önümüzdeki on yıllık yol haritasını teşkil edecek NATO 2030 sürecine ilişkin önemli kararların alındığı zirvemizi tamamladık. Zirve toplantımızda NATO’nun güvenliğine yönelik tehdit ve meydan okumalar hakkında stratejik düzeyde görüş alışverişinde bulunduk. NATO’yu askeri bakımdan daha muhteşem hale getirirken, siyasi boyutunu da tahkim edecek adımların atılması yönünde kararlar aldık. Stratejik konseptin günümüz şartlarına uygun olarak güncellenmesi sürecini başlatan kararı onayladık. İttifakın yeni tehditlere mukavemet edebilmek amacıyla kendisini adapte ederken, güvenliğin, bölünmezliği dayanışma ve beraberlik başta olmak üzere temel ilkelerinden taviz vermemesi gerektiğini vurguladık” diye konuştu.

BİR TERÖR ÖRGÜTÜ ELİYLE DİĞERİ YOK EDİLEMEZ

Türkiye’nin önceliklerini ve hassasiyetlerini dile getirdiğini aktaran Erdoğan, terörle mücadele başta olmak üzere Türkiye’nin önceliklerini, hassasiyetlerini ve haklı beklentilerini müttefiklerin dikkatine sunduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan iyi terörist-kötü terörist sınıflamasına giden çarpık anlayış mevcudiyetini koruyor. Terörü yok edemeyeceği bilakis terör örgütlerine cesaret vereceği açıktı. Bir terör örgütü eliyle diğerinin yok edilemeyeceği de ortaya çıkmıştır. DEAŞ tehdidinin yeni isimler altında varlığını sürdürmesi terörle mücadelede rehavet ve çifte standardın yeri olmadığını göstermiştir. Türkiye DEAŞ belasına karşı göğüs göğüse mücadele etmiş, Suriye’nin güneyinden bu örgütün sökülüp atılmasını sağlamış tek NATO müttefikidir. Sınır ötesi operasyonlarımız sayesinde 8 bin 200 kilometre kareden fazla alanı terörden arındırdık. İdlib’te tesis ettiğimiz güven atmosferi ile yeni bir insani trajedinin ve büyük bir güç dalgasının önüne geçtik. Son günlerde İdlib’e yönelik saldırıların yoğunlaşması bölgeyi tekrardan kaosa sürüklemeyi amaçlamaktadır. Cumartesi günü İdlib’teki Şifa Hastanesini hedef alan YPG/PYD terör örgütü 14 masumu katletmiş, 32 sivili de yaralamıştır. Sadece bu terör eylemi bile müttefik silahlarıyla donatılan, yöneticileri kimi ülkelerde kırmızı halılar da ağırlanan bu örgütün kanlı, kirli ve çirkin yüzünü göstermeye kafidir.”

PKK’ya verilen desteğin artık sonlandırılması gerektiğini açıkça dile getirdiğini belirten Erdoğan, “Terör örgütleri ile mücadelemizin yanı sıra Suriye’nin terörist yetiştirme kampına dönüşmesinin de önüne geçmeye çalıştık. Bugüne kadar 9 bine yakın yabancı terörist savaşçı yakaladık ve ülkelerine geri gönderdik. Ayrıca çatışma bölgeleri ile bağlantılı olduğu tespit edilen yüz bine aşkın terör şüphelisine ülkemize giriş yasağı koyduk. Yakalayıp kaynak ülkelere teslim ettiğimiz teröristleri bugün hiçbir tahkikata uğramadan ellerini kollarını sallayarak, serbestçe dolaşabilmesi hatta kimi ülkelerde terör eylemi yapabilmesi büyük bir zafiyettir. Türkiye sadece PKK, PYD, FETÖ ve DEAŞ’la mücadelesinde değil yabancı terörist savaşçıların engellenmesine yönelik çabalarında da tek başına bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’YE VERİLEN TAAHHÜTLER

Mülteci sorununa da değinen Erdoğan, “Ülkemiz Suriye mahreçli düzensiz göç yükünün neredeyse hepsini yalnız başına omuzlamak mecburiyetinde kalmıştır. Yaklaşık on yıldır 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya sahip çıkan Türkiye’ye verilen taahhütlerin çoğu yerine getirilmemiştir. Libya ve Suriye başta olmak üzere ittifakın inisiyatif almakta geç kaldığı bölgelerde muhasımların etkinliğini artırdığı bir gerçektir. Meşru hükümetin daveti üzerine sağladığımız eğitim ve danışmanlık desteği hem Libya’nın uzun süreli bir iç savaşa sürüklenmesini engelledi, hem de Birleşmiş Milletler öncülüğündeki siyasi sürecin önünü açtı” şeklinde konuştu.

SON DERECE YARARLI VE SAMİMİ GÖRÜŞME OLDU

“Ülkelerimiz arasında mevcut ikili işbirliği ve bölgesel istişare mekanizmalarının yeniden canlandırılması gerektiğinin altını çizdik” diyen Erdoğan, “Neticede son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu. Her alanda karşılıklı saygı ve çıkara dayalı verimli bir işbirliği döneminin başlaması noktasında güçlü bir iradenin olduğunu görüyoruz. Sayın Biden’la önümüzdeki dönemde bu hedefler doğrultusunda işbirliğimizi artıracağız. Türkiye-ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını, tam tersine işbirliği alanlarımızın sorun başlıklarından daha geniş ve zengin bir görünüm sergilediğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?