BAKAN YANIK EVLAT NÖBETİNDEKİ AİLELERLE BULUŞTU

YÜRÜYÜŞ ÖNCESİ AÇIKLAMALARDA BULUNAN AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK, "BUGÜN DİYARBAKIRLI ANNELERİN MUAZZAM, ANLAMLI, SİVİL DİRENİŞİNİN 3.YIL DÖNÜMÜ İÇİN HEP BİRLİKTE BURADAYIZ. KÜRT HAKLARINI KORUDUKLARINI SÖYLEYEN ÖZELLİKLE SON 35 YILDIR 87'DEN BERİ ARALIKSIZ TERÖR FAALİYETİNİ GERÇEKLEŞTİREN ÖRGÜT ASLINDA İLK EYLEMLERİNİ DE BU BÖLGEDEN BAŞLATTI. YANİ HAKLARINI SAVUNDUĞUNU İDDİA ETTİĞİ İNSANLARI ÖLDÜREREK BAŞLIYOR. İNSANLARI KATLEDEREK, BEBEKLERİ, HAMİLE KADINLARI ÖLDÜREREK BAŞLIYOR. ÖRGÜTÜN ELEBAŞINA BEBEK KATİLİ DENMESİNİN BİR KARŞILIĞI, ANLAMI, TARİHSEL ARKA PLANI VAR. HEPİMİZİN ASLINDA ÇOK İYİ HATIRLADIĞI AMA ZAMAN İÇERİSİNDE O KADAR ÇOK ŞEYE TANIK OLDUK"DEDİ. (SEDAT IRMAK/DİYARBAKIR-İHA) Diyarbakır'da çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan ailelerin eylemi 3. yılına girerken, HDP il binası önünde sabah saatlerinde çok sayıda vatandaş toplandı. Aileler ve vatandaşlar tarafından burada HDP il binası kapısına Türk bayrağı asıldı. Yürüyüşe katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Kürt haklarını koruduklarını söyleyen özellikle son 35 yıldır 87'den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgüt aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattı. Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor" dedi.

MEDYA21- Aileler ve vatandaşlar tarafından HDP il binası kapısına Türk bayrağı asıldı. Yürüyüşe katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Kürt haklarını koruduklarını söyleyen özellikle son 35 yıldır 87’den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgüt aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattı. Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor” dedi.
‘Türkiye 3 Eylül’de nöbette’ sloganıyla yapılan etkinliğe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakan Yardımcı Muhterem İnce, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Oya Eronat’ın yanı sırada çok sayıda STK temsilcisi ve vatandaşlar katıldı. Burada toplanan grup, daha sonra Bakan Yanık’ın öncülüğünde Türk bayraklarıyla ‘Kahrolsun PKK, işbirlikçi HDP’ sloganları attı.

Yürüyüş öncesi açıklamalarda bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Bugün Diyarbakırlı annelerin muazzam, anlamlı, sivil direnişinin 3. yıl dönümü için hep birlikte buradayız. Kürt haklarını koruduklarını söyleyen özellikle son 35 yıldır 87’den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgüt aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattı. Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor. Örgütün elebaşına bebek katili denmesinin bir karşılığı, anlamı, tarihsel arka planı var. Hepimizin aslında çok iyi hatırladığı ama zaman içerisinde o kadar çok şeye tanık olduk, birlikte yaşadık ki bazen unutuyoruz bazen arada sanki olmuş bitmiş gibi geliyor. Dün buraya gelirken, örgütün geriye baktığımız zaman içerisindeki eylemleri ve bölgede yaptığı eylemleri dediğim gibi buradan başladı, kendi haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları kandırarak, sindirerek, öldürerek bölgeye gelen yatırımları engelleyerek bölgeye gelen öğretmenleri, doktorları öldürerek, bölgeye gelen ambulansları kundaklayarak, yol işçilerini öldürerek, barajları patlatarak dolaysıyla bütün bu süreç içerisinde 35 yıl içerisinde hem bölgenin insanını öldürerek hem de bölgeye gelen yatırımı, desteği, hizmeti yok ederek sindirmeye çalıştı” dedi.
ANNE VE BABALARIN MÜCADELESİ ÖNEMLİ
Bakan Yanık, HDP önünde eylem yapan anne ve babaların verdiği mücadelenin son derece anlamlı ve kıymetli olduğunu söyledi. Bakan Yanık, şunları söyledi:

“Diyarbakır annelerinin mücadelesini kendisinden olması dolaysıyla sivil olması dolaysıyla bütün tehditlere rağmen 35 yıldır insan öldüren bir örgütün karşısına sadece bu merdivenlere oturarak direnişe geçmek çok kolay bir şey değil. Evlerine kadar gelerek tehdit edildiklerini biliyoruz. Buna rağmen bu insanlar ‘kaybedecek bir şeyimiz yok, çocuklarımızı istiyoruz’ diyerek bu mücadeleye devam ettiler. Bu çok önemli, anlamlı bir mücadeledir. Örgütün kaçırdığı, kandırdığı çocukların arasında çoğu 15 yaş altı. 9-10 yaşında çocukların dağa kaçırıldığını biliyoruz.18-20-23 yaştan bahsetmiyoruz. Uyurken üzerlerini örttüğümüz çocuklar dağa götüren eli kanlı bir terör örgütünden bahsediyoruz. Dolaysıyla burada anneleri ve babaların verdiği mücadele son derece anlamlı son derece kıymetli. Ben şundan hiç kuşku duymuyorum o yüzden bu eylemler başladığında çok büyük bir heyecana, umuda kapıldım. O umudun karşılığı olarak hepimiz milletçe burada anneler, babalar görüyoruz. Evlatlar gelmeye, kaçmaya aileleriyle buluşmaya başladı. Zaten bu yapılan mücadelenin murat ettiğimiz sonuç oldu. Annelerin kadınların başlattığı mücadele asla geri dönmez çünkü çok kararlıdır, içtendir. Ben burada evlatlarını bekleyen onlar için mücadele eden tüm anne ve babalara inşallah en kısa sürede devletimiz bütün imkanlarıyla terör örgütüyle mücadelesini son derece kararlı bir biçimde sürdürüyor çok az kaldı. Bitmek noktasına geldi. Bütün anne ve babalar evlatlarına sağ salim inşallah kavuşacaklar. Ben burada uluslararası camiaya da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gittiğimiz her yerde, her platformda kadınların, ailenin, insanın söz konusu olduğu yerde Diyarbakırlı annelerin seslerini duyurmaya çalışıyoruz. Bundan sonra bu mücadele bitene kadar son evlat anasına babasına kavuşana kadar gittiğimiz her platformda bu sesi duyurmaya devam edeceğiz. Ben bunun sözünü bütün anne ve babalara veriyorum. Burada esaslı bir mücadele var iken 9-10-12 yaşlarında çocukların dağa kaçırıldığı ve nereden nasıl gittiği ve nerede olduğu çok belli iken oraya müdahale etmemek bu insanların seslerine ortak olmamak, mücadelesine destek vermemek varlık sebebine inkar demektir. Söz konusu kuruluşların bir an önce bu haklı mücadeleye ses vermeleri ve terör örgütü ele başlarına gerekli lobileri yapmalarını gerektiğini düşünüyorum. Bu son evlatları annelerine kavuşana kadar bu haklı mücadele sürecek bizde onlara destek vermeye devam edeceğiz.”

TERÖRÜR ÖRGÜTLERİ YOK OLMAYA MAHKUMDUR
İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce de, Diyarbakır annelerinin yaptıkları mücadelede terör örgütünü yok etme derecesine getirdiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Şunu buradan ifade etmek isterim ki devletimizin gücü, ailelerimizin, ülkemizin iradesi ve milletimizin kardeşliği ile sadece PKK terör örgütü değil tüm terör örgütleri yok olmaya mahkumdur. Hepsi en kısa sürede bu kardeşlik ve iradeyle yok olacaklardır. Şunu ifade edeyim ki PKK terör örgütünün ipine bağlanarak hayatta kalmak isteyenler sizlere mesajımız şudur; ip yara almıştır yakında Allah’ın izni ve milletimizin desteğiyle kopacaktır. Bu umutla bu gayretle gece gündüz çalışıyoruz. Burada her kesimden insan var. Bugün onların dertleriyle dertleniyor ve destek veriyorlar. Bakanımız başta olmak üzere onların mücadelesini ayakta alkışlıyoruz. Bizler de devle olarak her zaman yanlarında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Hiç bir tehditten kopmasınlar. Yanlarında olmaya da devam edeceğiz. En son evlat terör örgütünden dönene kadar ve terör örgütünün en son üyesi etkisiz hale getirilene kadar bu mücadelemiz devam edecek ve sonsuza kadar bunları inşallah en kısa sürede yok etmiş olacağız. Diyarbakır anneleri 3 Eylül 2019 tarihinden beri 732 gündür burada nöbet tutuyorlar. Diyarbakır annelerinin nöbet tutuğu tarihten itibaren PKK terör örgütüne katılım sayısı 214’tür. Yine 3 Eylül 2019 tarihi itibariyle annelerin buraya nöbet tutmaya başladığı andan itibaren PKK terör örgütünden sadece ikna ile dönenlerin sayısı 652’dir. Tam üç katı.”

Konuşmaların ardından aileler tarafından ‘Türkiye 3 Eylül’de nöbette’ sloganıyla yürüyüş yaparak terör örgütü PKK’yı lanetledi. (İHA)

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir