Siirt’te 1993 yılında henüz 14 yaşındayken terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılıp terörist yapılmak istenen, ancak örgütün elinden kaçınca da babası katledilen Talat Minaz, 27 yıl sonra babasının gömüldüğü iddia edilen yeri buldu.
MEDYA21– Siirt’in Kurtalan ilçesinde 1993 yılında terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Talat Minaz, 5 ay örgütün elinde kaldıktan sonra bir fırsatını bulup kaçmayı başardı ve güvenlik güçlerine teslim oldu. Evine dönüp her şeyi unutmaya çalışan Minaz, bu sefer de babasının ortadan kaybolmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Minaz, yıllardır babasını ararken 1995’te teslim olan Kurtalanlı O. C. isimli bir PKK’lının ifadesine ulaştı.
Terörist ifadesinde, Minaz’ın babası İbrahim Minaz’ın örgüt tarafından kaçırıldığını, Şeyh Ömer Dağında kurulan sözde mahkemede sorgulanıp, işkenceyle öldürüldüğünü anlattı. Cezaevindeki teröriste mektupla ulaşan Talat Minaz, babasının Şeyh Ömer Dağında su kuyusunun yakınlarına gömüldüğünü öğrendi. Savcılığa yapılan başvuru sonrasında mektupta belirtilen yerde yapılan kazılarda kemik parçalarının yanı sıra ayakkabı ve pantolon gibi eşyalar da bulundu. Kemikler, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilirken, savcılık ilk olarak adli tıptan, kazılarda çıkan kemiklerin ne kemiği olduğunun tespit edilmesini istedi. Adli Tıp’tan çıkan sonuçta kemiklerin bir insana ait olmadığını öğrenen Minaz, bir çuvala koyduğu kemikleri alıp Diyarbakır’a gelerek HDP İl Binası önüne bırakmaya karar verdi. Minaz, önümüzdeki günlerde ağabeyi için evlat nöbetine katılacağını açıkladı.
Kemikleri HDP İl Binası önüne bıraktıktan sonra ağabeyi için çadırda eylem yapan ailelere katılacağını belirten Minaz, şöyle konuştu:
“Terör örgütü PKK beni 14 yaşında kaçırdı ve 5 ay kaldıktan sonra kendim onlardan kaçtım. Ben kaçtıktan 20 gün sonra babamı terör örgütü kaçırdı. 27 yıldır babamı arıyorum. Babam 1994’te Kurtalan’a yakın Beyken diye bir köy var, orada yaşayan bir aile dostumuzu ziyarete gitmişti. Orada teröristlerin babamı kaçırdığını, ağabeyimin de terör örgütü tarafından 1992’de kandırılarak örgüte katıldığını öğrendim. 1994’den beri hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Diyarbakır’da annelerin bulunduğu çadıra giderek eyleme katılacağım. Abimin akıbetine ilişkin orada oturma eyleminde bulunacağım. Babamızın defnedildiğini PKK’dan hüküm giyen ve şuanda İzmir’de cezaevinde bulunan bir tutuklu söylemişti. Biz onun verdiği bilgilere dayanarak bölgeye gittik. Savcılıktan izin alarak askerler eşliğinde kazı yaptık. Daha önce ben kendim gidip kazdım, bir şey buldum sonra savcılığa haber verdim o kemikleri çıkardık. Sadece o bölgeyi araştırdık ve dediği yer 200 ila 300 metrekare gibi bir yerdi. Bulduğumuz kemikler DNA testine gitti fakat DNA sonuçlarında olumsuz bir cevap çıktı. Kemiklerin üzerinde insan elbisesi var ama insan kemikleri olmadığına dair sonuç çıktı. Ben de bu kemikleri HDP’ye iade edeceğim. Diyarbakır HDP il binası önüne bırakacağım. HDP ve PKK’ya iade edeceğim artık onlar istediği yere göndersinler. Çadırda ağabeyimi isteyeceğim, babamın yeri ile ilgili biz tekrardan Eruh Cumhuriyeti Savcılığına başvurumuzu yaptık, askerlerle beraber bizi gönderecekler. Ağabeyimi isteyeceğim ölü ya da diri eğer yaşıyorsa, lütfen geri dön artık yeter çok parçalandık, kimse kalmadı aileden lütfen geri gel annemiz yaşlandı görsün seni artık.” (İHA)