KADIN CİNAYETLERİNE KADINLAR TEPKİLİ
HABER MERKEZİ- İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla feshedildi. Sözleşmenin feshedilmesinin ardından İçişleri Bakanlığı kadın cinayetlerine yönelik veriler açıklamaya devam etti. Bakanlığın açıklamasına tepki gösteren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, ”Kadınlar her gün meydanlarda ‘Ölmek istemiyoruz’ diye haykırırken, hayatta kalabilmek için mücadele ederken İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından veriler gurur duyulacak bir şey gibi açıklanamaz” ifadelerine yer verdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek imzasıyla 19 Mart’ta feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin 1 Temmuz’da sona ereceğine ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanlığı Kararı’nda, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından sona erme tarihinin 1 Temmuz 2021 olarak tespit edilmesine karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. İstanbul Sözleşmesi’nin 1 Temmuz’da sona ereceğine ilişkin kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından İçişleri Bakanlığı, ”Nisan ayında 17 kadın aile içi şiddet ve kadına karşı şiddet nedeniyle yaşamını yitirdi” denildi.
PLOTFORMDAN AÇIKLAMA
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün İstanbul Sözleşmesi feshedilmeden önce 34 kadının, feshedildikten sonra 25 kadının hayatını kaybettiği açıklamaya tepki gösterdi. “Bir ayda 25 kadının öldürülmesi devlet için övünülecek bir şey midir” diyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bu durumdan gurur duyulmaması gerektiğini dile getirdi.
Açıklamada ayrıca, Emniyet’in verilerinin manipülasyona açık olduğu “Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı paylaşımdaki ‘hayatını kaybetti’ ifadesi, ölen kadınların erkek şiddetiyle mi öldürüldüğünü, şüpheli bir şekilde mi öldüğünü, doğal sebeplerden mi öldüklerini netçe belirtilmediğinden dolayı manipülasyona sebep olmaktadır” sözleriyle ifade edildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açıklaması şöyle:
”Kamu kurumları veri açıkladıklarında hep aynı soruları soruyoruz: Kadın cinayeti verilerini neye göre tutuyorsunuz? Nasıl oluyor da kamu kurumlarının verilerinin detaylarını öğrenemiyoruz? Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı paylaşımdaki ‘hayatını kaybetti’ ifadesi, ölen kadınların erkek şiddetiyle mi öldürüldüğünü, şüpheli bir şekilde mi öldüğünü, doğal sebeplerden mi öldüklerini netçe belirtilmediğinden dolayı manipülasyona sebep olmaktadır. Bu husustaki bir diğer tartışma konusu da, devlet bir ayda kadın cinayetleri yüzde 26 azaldı diyerek 25 kadının öldüğünü söylüyor. Bir ayda 25 kadının öldürülmesi devlet için övünülecek bir şey midir? Bir ayda 25 kadının öldürülmesi az bir sayı mı? Kadınlar her gün meydanlarda ‘Ölmek istemiyoruz’ diye haykırırken, hayatta kalabilmek için mücadele ederken İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından 25 kadının ‘hayatını kaybetmesi’ gurur duyulacak bir şey gibi açıklanamaz”
BAKAN SOYLU ‘AZALMIŞ’ DEMİŞTİ
Yeni kararla İstanbul Sözleşmesi’nin sona erme tarihi 1 Temmuz olarak açıklandı. Ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından kadın cinayetlerinin azaldığını duyurmuştu.
Soylu’nun sosyal medyada yaptığı değerlendirmeyi Anadolu Ajansı, “Bakan Soylu: İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından kadın cinayetleri yüzde 26 azaldı” başlığıyla servis etmişti.
EMNİYET SİLDİ, YENİDEN PAYLAŞTI
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) de Soylu’nun açıkladığı tabloyu paylaştı, sildi.
Yeniden paylaşım yapılan EGM hesabından daha sonra şu mesaj servis edildi; “Kadına her türlü şiddetin birine dahi tahammül edemeyiz. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Defalarca yalanlamamıza rağmen teşkilatımıza yönelik aynı iftirayı devam ettiriyorlar. Suç duyurusunda bulunuyoruz. İstanbul sözleşmesi öncesi ve sonrası rakamlar” diyerek Soylu’nun açıklaması paylaşıldı.
Kaynak: Cumhuriyet