İKTİDAR MI, MUHALEFET Mİ DAHA DAĞINIK…

AK Parti kurulduğundan ve iktidarını sürdürdüğünden bu yana ilk kez bu kadar dağınık ve başıboş bir görüntü veriyor. Oysa AK Parti’nin en büyük özelliği ‘kol kırılır yen içinde kalır’ mantığıyla birkaç kişi dışında kimsenin konuşmaması, ses yükseltmemesi özelliğiydi. Fakat şimdi durum öyle değil. Her kafadan bir ses çıkması bir yana, bu son iktidar dönemi mantığıyla herkes küpünü doldurma ve pastadan daha fazla pay alma derdine düşmüş, parti ve ilkeleri ikinci plana itilmiş bir durum söz konusu.

Geçmişte AK Parti için mitingler düzenleyerek oy isteyen ve ‘oluk oluk kan akıtmaktan’ bahseden organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in uzun süreden bu yana çok vahim iddiaları vardı. Son yolsuzluk ve rüşvet iddiaları Beştepe’ye uzanınca kıyamet koptu ve AK Parti’den sesler yükselmeye, rahatsızlıklar dile getirilmeye başlandı.

Rahatsızlığını ilk olarak AK Parti kurucusu Bülent Arınç dile getirdi. Arınç, ‘2002’de göreve geldiğimizde en önemli önceliklerimizden biri temiz toplumdu. Son dönemlerde yolsuzluk, usulsüzlük ve organize suç örgütleri hakkında yapılan ifşaatlar ve ardından yaşanan gelişmeler kamu vicdanını ciddi bir şekilde örselemekte, AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız üzerinde de menfi bir algı oluşmasına neden olmaktadır. AK Parti bu değildir. AK Parti, organize suç örgütlerine, nüfuz tüccarlarına ve illegal çıkar odaklarına karşı her daim kamu vicdanının bekçisi olmayı kendine görev edinmiştir. Bugün de yapılması gereken nettir. Kapsamlı bir hukukî süreç başlatılmalı ve iktidarı kendilerine zırh edinerek yasadışı işlere tevessül eden her kim var ise adalete teslim edilmelidir.’

Arınç’tan sonraki açıklama AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Külünk’den geldi. Külünk, ‘Bu gelişmelerin hepsi sokağın AK Parti hareketine olan ümidinin daha güçlenmesi için bir arınmanın kapısı olarak da görmek mümkün. Bu tartışmalar var. Biz duymak istemesek de bu tartışmalar var. Var olduğuna göre buradan yola çıkarak bu büyük mücadeleye herkesin bulunduğu noktada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek hareket etmesi gerekir. Erdoğan bu anlamda stratejisini belirler ve bu arınmayı çok net yapacak güçtedir’ dedi.

AK Parti’nin içinden başka bir tepki de yine Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Şamil Tayyar’dan geldi. Tayyar, ‘Vallahi yeter. Bir dip temizliğe ihtiyaç var. FETÖ’den yargılanmış kuş kisveli operasyon çocuğu, muhatabım değil. Hangi amaçla, kimlerin komutuyla AK Parti’de operasyona kalkıştığını iyi biliyorum. Öttükçe, ipini elinde tutanlara vuracağım. Bedel ödedim, yine öderim, bu kez o alçakların yanına kâr kalmayacak’ diyerek ses tonunu biraz daha yüksek tuttu.

Son açıklamayı ise ismini açıklamayan bir milletvekili yaptı. O milletvekili, adları yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karışan danışmanlar nedeniyle parti içinde büyük bir rahatsızlık olduğunu ve bunun bir çözülmeye yol açmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti.

Bunlar olup biterken doğalgazdan elektriğe, benzinden motorine, sebzeden meyveye, ulaşımdan eğitim giderlerine kadar birçok kaleme peş peşe zam haberleri geldi. Tüketici Birliği Federasyonu’nun yaptığı araştırmada, tüketicilerin yüzde 70.9’unun indirimleri takip ettiği, yüzde 57.5’i ise alışverişten önce ucuz ürün için market market dolaşıp sonra alışveriş yaptığını açıkladı.

İktidarda bunlar yaşanırken, zam sağanağı sürerken, bir süre öncesine kadar iktidara karşı gündem belirlemede üstünlüğü ele geçiren muhalefet, bu üstünlüğünü kaybetmiş görünüyor. Halen bir cumhurbaşkanı adayı gösteremeyen ve halen birliktelikleri tam olarak netleşmeyen 6’lı masa partileri, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi her an dağılacaklarmış gibi bir görüntü veriyor. Son günlerde 6’lı masadaki bazı partiler, cumhurbaşkanlığı adaylığı için Abdullah Gül ismini telaffuz edip nabız yoklarken, bu girişim bazı partilerde rahatsızlık yarattı.

Sanırım muhalefetin durumunu en güzel özetleyen ise Diyarbakır’da yaşananlar  olmalı. CHP’nin içindeki bazı gruplar hizipçilik geleneğini Diyarbakır’da da sürdürerek İl Başkanı Gönül Özer’in görevden alınması için mahkemeye başvurdu. Sonuç, mahkeme kayyum atadı. Seçime sayılı günler kala bu kez genel merkez aralarında il başkanlığı için ismi geçen Şerif Doğru dahil 38 delegeyi ihraç etti.

Tüm bunlara bakınca insan acaba iktidar mı daha dağınık, yoksa muhalefet mi daha dağınık demekten kendini alamıyor.

Sevgiyle kalın.

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir