AVŞAR: ÇİFTÇİLER VE İŞLETMELER DESTEKLENMELİ

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI (DTSO) YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI ERDAL AVŞAR, DİYARBAKIR BAŞTA OLMAK ÜZERE BÖLGE İLLERİNDE YAŞANAN KURAKLIK NEDENİYLE, TARLALARIN YÜZDE 80'İNDE ÜRÜN HASADI YAPILAMAYACAĞINI, ALDIKLARI BORÇLAR İLE TARLALARINI SÜREN ÇİFTÇİLER VE ÇİFTÇİLERE GİRDİ SAĞLAYAN ANCAK ÖDEMELERİNİ ALAMAYAN İŞLETMELERİN CİDDİ ZARARLAR İLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNU SÖYLEDİ. (MUHSİN TAŞ/DİYARBAKIR-İHA) Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdal Avşar, Diyarbakır başta olmak üzere bölge illerinde yaşanan kuraklık nedeniyle, tarlaların yüzde 80'inde ürün hasadı yapılamayacağını, aldıkları borçlarla tarlalarını süren çiftçiler ve çiftçilere girdi sağlayan ancak ödemelerini alamayan işletmelerin ciddi zararlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.

AVŞAR: ÇİFTÇİLER VE İŞLETMELER DESTEKLENMELİ Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdal Avşar, Diyarbakır başta olmak üzere bölge illerinde yaşanan kuraklık nedeniyle, tarlaların yüzde 80’inde ürün hasadı yapılamayacağını, aldıkları borçlarla tarlalarını süren çiftçiler ve çiftçilere girdi sağlayan ancak ödemelerini alamayan işletmelerin ciddi zararlarla karşı karşıya olduğunu açıkladı.
DTSO Başkan Yardımcısı Avşar, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinin su tarım yılı yağışı 303.3 mm, normali 418.7 mm ve 2020 su tarım yılı aynı dönem yağışı 507.5 mm olduğunu söyledi. Avşar, “Bu yıl yağışlarda normaline göre yüzde 28, 2020 su tarım yılı yağışlarına göre yüzde 40 azalma gerçekleşmiş durumda. Bu tüm bölgeler arasında görülen en yüksek azalma. Güneydoğu Anadolu Bölgesi genelinde bu yıl mart ayında alınan yağışlarda önceki yıla göre yüzde 56 azalma oldu. Yaşanan bu kuraklık nedeniyle 3 milyon dekar tarım alanı kuraklıktan etkilendi ve binlerce çiftçi bu yıl hasat yapamayacak” dedi.

Avşar, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin tahıl ve baklagillerin en çok üretildiği bölge olduğunu, sadece Diyarbakır’ın ülkenin toplam buğday rekoltesinin yaklaşık yüzde 5’ini ve kırmızı mercimeğin yüzde 30’a yakınını ürettiğini ifade etti. Genel olarak yaşanan kuraklığın bölgede daha yoğun olduğunu dile getiren Avşar, bunun bölgede yetişen ürünlerin toplam rekoltesini düşüreceğini ve tüketici fiyatlarını etkileyerek ithalat yapılmasına da neden olabileceğini aktardı.

ZARARLAR KARŞILANMALI
Üretim yapan çiftçilerin yüksek girdi maliyetleri nedeniyle son yıllarda oldukça zorlandıklarını vurgulayan Avşar, pandemi ve sonrasında bu kuraklıktan daha büyük zararlarla karşı karşıya kalınacağına da dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Çiftçiler ekim döneminde kullanacakları girdiler için işletmelere borçlanıyor, kredi kullanıyor. Hasat yapıldıktan sonra ödemelerini gerçekleştirmeye başlıyor. Aldıkları mazot, gübre gibi girdi destekleri piyasa fiyatlarına göre oldukça yetersiz. Hasat yapamayınca borçları katlanıyor ve bu durum ürün ve hizmet aldıkları işletmeleri de olumsuz etkiliyor. Yaşanan bu kuraklık bir doğal afettir. Bu doğal afetten zarar gören tüm kesimlerin desteklenmesi gerekir. Yaşanan kuraklığın etkilerinin azaltılabilmesi için bölge geneli doğal afet alanı olarak ilan edilmelidir. Üreticiler ve girdi sağlayan işletmeler için mevcut kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi, hasat yapmayan çiftçilerin girdi maliyetlerini karşılayacak şekilde nakdi destek sunulmalıdır. Çiftçilerin geçmiş döneme ait tüm destek primleri ile pompaj sulaması yapan çiftçilere elektrik ve yakıt destek primi ödenmelidir. İşletmelerin karşılaştıkları bu darboğazdan çıkabilmeleri için acil destek paketlerinin uygulanması gerekir.”   (İHA)

 

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir