SEN BİR BAŞKASIN…

Evet, sen bir başkasın Diyarbakır!

Bakışın başka, duruşun başka…

İçindeki sevgi başka, haşmetin başka!

Öfken kasırga gibi, merhametin ise anlatılmaz ancak yaşanır!

Acımaz, acıtmamaya çalışırsın.

Vicdanlısın da;

Özletmezsin kimseye memleketini, özlenen ancak sen olursun.

Seni senden uzakta anlatmak ne zormuş meğer…

Her an, tanık olduğum her olayda hep sen geliyorsun aklıma.

Şu anda Antalya’dayım. Memleketim, doğup büyüdüğüm bu şehre yürekten bağlıyım elbet. Ve burada da sürdürdüğüm bir yaşantım, sorumluluklarım var. Antalya’da da Döşemealtı Haber gazetesinde de haftada bir köşe yazısı yazmaktayım. Bu haftaki yazımı güncel olduğu için sahipsiz hayvanlarla ilgili yazdım. Burada o kadar çok sahipsiz sokak hayvanı var ki!.. Merhametli insanlarımız da olmasa, bu canlar maalesef kaderine terk edilecek.

Diyarbakır geliyor birden aklıma…

Şefkat ve merhamet dolu Diyarbakırlılar gözlerimin önünde canlanıyor. Dağkapı, Ofis ya da Kayapınar Bağlar fark etmez. Diyarbakır insanı ve de özellikle esnaflar sahip çıkıyorlar bu canlara. Aç susuz kalan hiçbir sokak hayvanına rastlamadım Diyarbakır’da…

SİZ HİÇ DİYARBAKIR MÜZESİNDEKİ KEDİLERİN NASIL BESLENDİĞİNE TANIKLIK ETTİNİZ Mİ?

Ben tesadüfen tanık oldum. Müzede çalışan bir görevli, bu vicdani sorumluluğu her gün aynı şekilde hiç üşenmeden yerine getiriyor. Onlarca kedi, bu görevliyi uzaktan tanıyıp yanına gidiyor. Kendisiyle konuşma fırsatım da olmuştu. Ne kadar içten ve samimi olduğunu sözleri ve gözleri zaten anlatıyordu. Çoğu zaman etraftaki lokanta sahiplerinden ya da kasaplardan topladığı yiyeceklerle, diğer zamanlarda ise aldığı kuru mamalarla bu hepsi birbirinden güzel kedileri beslediğini büyük bir gururla anlatıyordu. Ne mutlu ona, ağzı var dili yok sahipsiz canları sahiplenmiş. Yaz demeden kış demeden her gün hiç üşenmeden onları kendi eliyle beslemeyi vicdanen üstlenmiş. Ben ona rastladığımda kış ayı idi. Kendisine duyarlı davranışından ötürü teşekkür ederek, uzaklaştım. Hepimiz ona çok şey borçluyuz…

Dün ise, Antalya Döşemealtı’nda Atatürk Caddesinin tam ortasında bir yavru köpeğe takıldı gözüm. O trafikte araçların altında kalması an meselesi gibiydi. Dayanamadım, aracımla ilk sapaktan tekrar geriye döndüm. Çok şükür orada öylece şaşkın, ürkek ve bir hayli korkmuş bir şekilde duruyordu. Durdum. Aracımdan indim ve yavru köpeği ana caddenin tam ortasından aldım. Etrafıma bakındım, çevrede gördüğüm insanlara sordum. Fakat ne annesi ne de bir sahibi vardı. Vicdanım elvermedi. Aldım sahiplendim. O şimdi bizim evin bahçesinde hepimize neşe katıyor.

Benim kızgınlığım bu canların günahına girenlere!

Bir heves uğruna alınıp sonra sokağa terk edilen o kadar çok günahsız can var ki! Bakamayacaksanız niçin heves ediyorsunuz? Çok şükür ki; yeni çıkacak olan hayvan hakları yasasında bu konuda birçok düzenleme ve cezalar gelecek. İnşallah kısa zamanda hayata geçer.

 

YENİ YASADA GETİRİLMESİ DÜŞÜNÜLEN BAZI DEĞİŞİKLİKLER ŞÖYLE:

Hayvan hakları yasa düzenlemesi taslak metne göre artık hayvanların kimlikleri olacak. Beslediği hayvanı sokağa terk edenlere 2 bin TL para cezası verilecek. Hayvanların üzerinde bulunan çip ile hayvanı kimin sokağa bıraktığı rahatlıkla tespit edilecek. Hayvanların sağlıksız ortamlarda tutulduğu petshoplar kapatılacak. Onların yerine hayvanların bakımı çiftçiliklerde yapılacak. Satışlar internet üzerinden yapılacak.

SAVCILARINA RE’SEN SORUŞTURMA YETKİSİ

Yeni düzenleme ile Cumhuriyet Savcıları hayvana eziyette şikâyete gerek kalmaksızın re’sen soruşturma açabilecek. Hayvanlara işkence ederek öldürenle 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası, eziyet edenlere ise 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu cezalar ertelenmeyecek. Cinsi tükenen ve kasten bir canlının cinsini tüketene 2 yıldan 5 yıla kadar, hayvan dövüştürenlere ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek

 

Aslına bakarsanız kısırlaştırma görevi, 19 yıldır belediyelerin… 5199 sayılı kanunda, kısırlaşan hayvanın yerine bırakılması gerektiği ibaresi de yer alıyor. Ancak çoğu belediye ne yazık ki hayvanları hiçliğin ortasındaki çöplüklere veya ormanlara atıyor, kaderine terk ediyor. Diyarbakır’da Elâzığ yolundaki Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon merkezini ziyaret etme şansım da olmuştu. Ve orada her türlü olanaksızlığa rağmen büyük bir özveri ile çalışan Veteriner ve diğer görevliler asla aklımdan çıkmadı. Sırası gelmişken onlara buradan bir kez daha teşekkür ederim. Yeni çıkacak olan yasada da sokak hayvanlarının kısırlaştırmasından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumlu olacak. Bakanlık kontrolünde belediyeler kısırlaştırma yapabilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinden belediyelere kısırlaştırma için ek bütçe verilecek.

Vicdanını ve merhametini hiç kaybetme Diyarbakır. Daima yaşa ve yaşat…

Haftaya görüşmek üzere, hoşça kalın..

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir