“TAM KAPANDIK”

Dile kolay; resmî açıklamalara göre ülkemizde ilk vakanın görüldüğü tarih olan 11 Mart 2020’den bu yana tam 1 yıl bir buçuk ay geçmiş. Bizim ve tüm dünya ülkelerinin ortak baş belası olan covid-19 ne yazık ki hız kesmeden devam etmekte. Hatta ülkemizdeki artış hızı her geçen gün daha da yükseliş eğiliminde.

Bu önlenemez artışın elbette ki çeşitli nedenleri var.

Türlü bahaneler de üretebiliriz.

Ancak ne yaparsak yapalım sonuç asla değişmeyecek!

Bu bir savaş gibi…

Görünmeyen bir düşmanla savaş…

Bu savaşta başarılı olmanın en büyük koşullarından biri de güçlerimizi birleştirmek ve kurallara harfiyen uymaktan ibaret.

Ne yazıktır ki ülkemizde bu savaşta kaybettiğimiz can sayısı 40.000’e dayanmış durumda.

Bir anımsayalım:

Salgının yayılım hızını düşürmek ve insanlar arasındaki sosyal mesafeyi korumak için ilk olarak 65 yaş ve üstü kişilere sokağa çıkma yasağı uygulaması başlatıldı. Daha sonra bu kısıtlama 20 yaş ve altı çocuk ve gençleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Halka, ülke dışına seyahat etmemeleri ve ayrıca mecbur kalmadıkça evden çıkmama çağrısı yapıldı. 11-12 Nisan 2020’de ise, 2000 yılındaki nüfus sayımından 20 yıl sonra ilk kez geniş çaplı bir sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Alınan tüm önlem, kapanma kararları ve yasaklara rağmen, salgın artış hızı bir türlü engellenemiyordu. Bu nedenle 23-26 Mayıs 2020 tarihleri arasında ise 81 ilin tamamında arife günü ve Bayramı’nın da dahil olduğu dört gün boyunca sokağa çıkma yasağı uygulandı.

Sık aralıklarla uygulanmaya başlanan sokağa çıkma yasakları bir müddet sonra vakalar azalmaya başlayınca yerini kontrollü normalleşmeye bıraktı. 29 Mayıs 2020’de Toplu ibadetin kısıtlanmasından yaklaşık 2,5 ay sonra ilk cuma namazı kılındı. Ve 1 Haziran 2020: Covid-19 salgını sürecinde “Yeni Normalleşme” dönemi başladı.

Fakat ne yapılırsa yapılsın bu savaşta galip hep baş belası Corona oldu.

2021 yılı için tüm insanlık ortak bir dilekte birleştik, eski sağlıklı mutlu günlerimize geri dönmek en büyük hayalimizdi. Fakat olmadı. İnsanımız birbirine yine sarılamadı, yine en kötü günümüzde bir araya gelemedik. Sevinçler, üzüntüler yine paylaşılamadı. Biraz daha sabır. Ne demişler:

“Umut, hiç bitmeyen bahar mevsimidir”.

Elbet bir gün kavuşacağız sevdiklerimizle, hasret kaldığımız ne varsa tekrar yaşayacağız doyasıya…

Şimdi tam kapanma zamanı…

İnşallah bu son olur.

Lütfen herkes üzerine düşeni yapsın, sorumluluğumuzun bilincinde olalım.

Maske mesafe ve hijyen, en vazgeçilmezimiz olsun.

Aşılanmaktan kaçınmayalım.

Marketlere gezme amaçlı gitmeyelim örneğin, çocuklarımızın saatlerce site bahçelerinde ya da parklarda oynamalarına göz yummayalım. Yaşlılarımızı koruyalım. Bu “tam kapanma” bize olumlu sonuçlar versin.

Evet biliyorum çok zorlanacağız.

Fakat bunun bir “son” olmasını umut ederek, her zamankinden biraz daha fazla dikkatli ve özenli olmak zorundayız.

Hepimiz özledik:

Okullarda çalan ders zillerini, cıvıl cıvıl çocuk seslerini…

Sevdiklerimizle doya doya sarılıp kucaklaşmayı…

Ramazan’da iftar vermeyi mesela…

Bayramlarda büyüklerimizin ellerini öpmeyi, hele bir de bayram ziyaretlerini…

Düğünlerimizi, cenazelerimizi tam anlamıyla yaşayabilmeyi….

Yani kısaca eski anılarımızı canlandırın gözünüzde…

Eski anılarımız yeni umutlarımız olsun.

Hoşçakalın…

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir