DİYARBAKIR İÇİN ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR (2)

Şanlıurfa ilimizde ilk arpa hasadı geçtiğimiz günlerde yapılmış. Yaşanan kuraklık nedeniyle rekolte düşüşü yaşanan arpanın tonu 2 bin 250 lira olmuş. Geçen yıl bu rakam sadece 1050 liradan başlamış en fazla 1400 liraya kadar çıkmış. Yani yüzde yüzden fazla bir fiyat artışı var.

KURAKLIK NEDENİYLE UKRAYNA’DAN 9,5 MİLYON TON BUĞDAY ALIMI YAPILMIŞ DURUMDA… Yani Türkiye’nin yıllık toplam buğday üretiminin yarısı kadarını bu yıl dışarıdan almak zorunda kaldık. Yani yaşanan kuraklık yüzünden ülkemizde bu yıl buğday üretiminde büyük düşüş yaşanmakta.

Peki ne yapmalı?

Bölgemiz barajlar bölgesi… Atatürk, Keban, Kral Kızı ve en büyüğü Silvan barajı ve daha birçok irili ufaklı barajlara sahibiz. Bu barajlar yapıldığında sulama kanalları da yapılmış. Fakat daha çok enerji ağırlıklı düşünüldüğünden, tarımsal sulama ikinci planda kalmış. Şimdi bir “sulama seferberliği” ilan edilmeli ve bölgede suyla buluşamayan toprak kalmamalı.

Bu konuda devletimizin öncelikli atması gereken ilk adım Diyarbakır özelinde Silvan barajının bir an önce bitirilmesidir. Yetkililerden aldığım bilgiye göre Silvan barajı bittiğinde Diyarbakır’da sulanamayan hiçbir tarım arazisi kalmayacaktır. Şu anda Diyarbakır’da sulanması gereken toprakların sadece yüzde 35-40’ı sulanabilmekte. Silvan Barajı bittiğinde ise; hali hazırda kuru tarım yapılan yaklaşık 2 milyon 350 bin dekar arazinin suya kavuşacağını düşünmek bile çok güzel. Sulama Birlikleri aracılığı ile cüzi bir ücret karşılığı arazisini sulayabilecek olan vatandaşımızın hasat zamanı yüzü gülecek ve bu elbette ki hem vatandaşımıza hem de devletimize artı bir değer olarak yansıyacaktır. Çiftçilerimiz yüksek verimli ürünler alacaklar, yılda 2 ürün yetiştirebilecekler, istediğini ürünü ekebilecekler. Çeşitlilik arttığı gibi, katma değeri yüksek ürünlere yönelim de olacak. Dolayısıyla, Diyarbakır halkının refah seviyesi yükselecek.  Diyarbakır’ı gerçekten seven herkes bu konuda muhakkak ki bir farkındalık yaratmalı ve Diyarbakır’ın sesini ilgili makamlar aracılığı ile devletimize duyurmalıdır.

UNUTMAYALIM; yaşanan kuraklık en zenginimizden en yoksulumuza kadar her vatandaşımızı muhakkak etkilemekte bundan asla kaçış yok. Bölgemiz ve özellikle Diyarbakır’ımız bu sene tarımsal kuraklığı birebir yaşıyor. Bu yılı kayıp yıl olarak varsayalım ve geleceğimizi kurtarmak adına atmamız gereken adımları bir an önce atalım. Haydi Diyarbakır, artık bu uyarılarımız bir sonuç versin. Daha da yaşanabilir, refah seviyesi yüksek bir Diyarbakır’a giden yollardan birinin de tarımdan geçtiğini asla unutmayalım.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir